İslam dininin kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’in her tümcesine “Ayet” ismi verilmektedir.Sözlükte “açık alâmet, işâret, emâre, iz ve nişâne” demektir. Çoğulu ây ve âyât’tır. Allah’ın varlığına delâlet eden şeylere ve peygamberlerin hak olduğunu ispat eden mucizelere de âyet denir. Kur’ân’da bu kelime; aynı temel anlamları içerecek şekilde mucize (Bakara, 2/211; Mü’min,
Kur’ân meâli, basit anlamda Kur’an’ı oluşturan sure ve ayetlerin tümünün Arapça dışında bir dile tercüme edilerek açıklanmış halidir. Arapça kökenli bir kelime olan “meâl”; “meydana gelen netice”, “mana”, “anlam”, “sonuç” anlamlarına gelir.Meal sözcüğü, “bir şeyin varacağı gaye, bir şeyi eksiltmek” şeklinde sözlükte karşılık bulur.Istılahta, Kur’ân âyetlerini her yönü ile aynen
Istılah’ta Kur’ân’ın otuza bölünmüş parçalarından her birine “Cüz” denir.“Cüz” Arapça kökenli olup, “parça, pay, hisse ve bölüm” anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim‘in cüzlere bölünmesi, okumayı ve ayetlerle surelerin ezberlenmesini kolaylaştırmakta, takibi rahatlıkla sağlamaktadır. Bu amaçla cüzlere ayrılmıştır. 20 sayfalık parçalar, Cüz olarak nitelendirilir. Kur’an-ı Kerim, 30 cüze bölünmüştür ve her cüz, ilk sayfasında
Cem’u’l-Kur’ân, Kur’an’ın toplanıp mushaf haline getirilmesi demektir. Kur’an-ı Kerim’in ilk ayetleri Hz. Peygamber efendimiz’e (sav) indiğinde ince ve yassı taşlarla birlikte kaburga kemiklerine ve derilere, bazı kağıt parçalarına, hurma dallarına vb. materyallere yazılmış ve o halde tutulmuştu. Ayet-i Kerimeler inmeye devam ettiği için ise Hz. Peygamber Resul-i Ekrem (sav) döneminde
Deprem, yersarsıntısını ifade eder. Yerkabuğunun derin katmanlarının kırılıp kırılması ve yer değiştirilmesi durumudur. Gerçekleşen jeolojik etkinliğin yer sarsıntısı biçiminde kendini göstermesi ve hissedilmesidir.(isim, coğrafya) Yerkabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi veya yanardağların püskürme durumuna geçmesi yüzünden oluşan sarsıntı, yer sarsıntısı, hareket, zelzele…Türkçemize deprem, yer sarsıntısı ve zelzele şekinde geçmiş olan
(a. i. c. : kasas) : 1) fıkra, hikâye, rivayet. 2) vak’a, mâcerâ. El-kıssa : hâsılı, sözün kısası.
İslam dininin kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’in her tümcesine “Ayet” ismi verilmektedir.Sözlükte “açık alâmet, işâret, emâre, iz ve nişâne” demektir. Çoğulu ây ve âyât’tır. Allah’ın varlığına
Kur’ân meâli, basit anlamda Kur’an’ı oluşturan sure ve ayetlerin tümünün Arapça dışında bir dile tercüme edilerek açıklanmış halidir. Arapça kökenli bir kelime olan “meâl”; “meydana
Istılah’ta Kur’ân’ın otuza bölünmüş parçalarından her birine “Cüz” denir.“Cüz” Arapça kökenli olup, “parça, pay, hisse ve bölüm” anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim‘in cüzlere bölünmesi, okumayı ve ayetlerle
Cem’u’l-Kur’ân, Kur’an’ın toplanıp mushaf haline getirilmesi demektir. Kur’an-ı Kerim’in ilk ayetleri Hz. Peygamber efendimiz’e (sav) indiğinde ince ve yassı taşlarla birlikte kaburga kemiklerine ve derilere,
Deprem, yersarsıntısını ifade eder. Yerkabuğunun derin katmanlarının kırılıp kırılması ve yer değiştirilmesi durumudur. Gerçekleşen jeolojik etkinliğin yer sarsıntısı biçiminde kendini göstermesi ve hissedilmesidir.(isim, coğrafya) Yerkabuğunun
(a. i. c. : kasas) : 1) fıkra, hikâye, rivayet. 2) vak’a, mâcerâ. El-kıssa : hâsılı, sözün kısası.
Diğerlerini deneyin:
Gururla 
belirtmek isteriz ki Türkiye’de yapılmıştır.
© 2022 Rastgelelik Kavramsal Veri Arama Motoru