BU DA DÜŞÜNÜYOR!
Nasreddin Hoca pazarda geziniyormuş, Papağan Satan bir Adam görmüş. Adam, Papağan’a 10 altın istiyormuş.Buna sinirlenen Hoca, derhal eve giderek Hindisini pazara getirmiş ve PapağanSatan Adam’ın yanında
Nasreddin Hoca pazarda geziniyormuş, Papağan Satan bir Adam görmüş. Adam, Papağan’a 10 altın istiyormuş.Buna sinirlenen Hoca, derhal eve giderek Hindisini pazara getirmiş ve PapağanSatan Adam’ın yanında
Bir gün Komşusunun Biri, Nasreddin Hoca’dan eşeği Karakaçan’ı istemiş. Hoca da vermiş. Sonra komşu hepistemeye başlamış. Hoca bakmış eşeğin canı çıkıyor. Günlerden bir gün Komşu
Nasreddin Hoca turşuculuk yapıyormuş.– Haydi turşucu geldi,turşucuuuu… diye bağırdığında eşeği anırıyormuş. Durum bir kaç defa tekrarlanınca Hoca, Karakaçan’ın kulağına eğilmiş:– Yeter be! Turşuyu sen mi
Bir gece Nasreddin Hoca kuyudan su almaya gider.Bakarki ay kuyuya düşmüş. Hoca:– Kadın kadın, diye hanımına bağırır. ‘Bana çabuk birkanca getir yoksa ay boğulup ölecek’.
Nasreddin Hoca bir gün göle yoğurt döküyormuş.Ordangeçmekte olan Bir adam:-Hocam ne yapıyorsun, hiç göl maya tutar mı?Bunun üzerine Hoca:-Çekil git başımdan ben göle bozuk yoğurdu
Zavallı küçük kurdun Kırmızı Başlıklı Kız tarafından kandırıldığı sürükleyici hikayesi. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal pireler berber iken ben bağda üzüm bekler,
Bir dalgıcın denizin derinliklerinde keşif yaparken bir balıkla yaşadıkları ve sonrasında gelişen olaylar. Birgün, bir denizde, onsekiz, yirmi metrede, küçük bir balık yanaştı kulağıma… Balıkça
Sultan Murad Han bir gün çarşıda bir ölüyle karşılaşır, ahaliye sorsa da işin aslı sonradan ortaya çıkar. Sultan Murad Han o gün bir hoştur. Telaşeli
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok yoksul bir karı-koca varmış. Öyle yoksul, öyle yoksullarmış ki, bir kel oğlancıklarına bile gereği
Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği tarafından ortaklaşa finanse edilen ve Milli Eğitim Bakanlığı liderliğinde yürütülen, ‘Özellikle Kız Çocuklarının Okuma Oranlarının Artırılması Projesi’ (KEP II) kapsamında,
Nasreddin Hoca pazarda geziniyormuş, Papağan Satan bir Adam görmüş. Adam, Papağan’a 10 altın istiyormuş.Buna sinirlenen Hoca, derhal eve giderek Hindisini pazara getirmiş ve PapağanSatan Adam’ın yanında
Bir gün Komşusunun Biri, Nasreddin Hoca’dan eşeği Karakaçan’ı istemiş. Hoca da vermiş. Sonra komşu hepistemeye başlamış. Hoca bakmış eşeğin canı çıkıyor. Günlerden bir gün Komşu
Nasreddin Hoca turşuculuk yapıyormuş.– Haydi turşucu geldi,turşucuuuu… diye bağırdığında eşeği anırıyormuş. Durum bir kaç defa tekrarlanınca Hoca, Karakaçan’ın kulağına eğilmiş:– Yeter be! Turşuyu sen mi
Bir gece Nasreddin Hoca kuyudan su almaya gider.Bakarki ay kuyuya düşmüş. Hoca:– Kadın kadın, diye hanımına bağırır. ‘Bana çabuk birkanca getir yoksa ay boğulup ölecek’.
Nasreddin Hoca bir gün göle yoğurt döküyormuş.Ordangeçmekte olan Bir adam:-Hocam ne yapıyorsun, hiç göl maya tutar mı?Bunun üzerine Hoca:-Çekil git başımdan ben göle bozuk yoğurdu
Zavallı küçük kurdun Kırmızı Başlıklı Kız tarafından kandırıldığı sürükleyici hikayesi. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal pireler berber iken ben bağda üzüm bekler,
Bir dalgıcın denizin derinliklerinde keşif yaparken bir balıkla yaşadıkları ve sonrasında gelişen olaylar. Birgün, bir denizde, onsekiz, yirmi metrede, küçük bir balık yanaştı kulağıma… Balıkça
Sultan Murad Han bir gün çarşıda bir ölüyle karşılaşır, ahaliye sorsa da işin aslı sonradan ortaya çıkar. Sultan Murad Han o gün bir hoştur. Telaşeli
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok yoksul bir karı-koca varmış. Öyle yoksul, öyle yoksullarmış ki, bir kel oğlancıklarına bile gereği
Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği tarafından ortaklaşa finanse edilen ve Milli Eğitim Bakanlığı liderliğinde yürütülen, ‘Özellikle Kız Çocuklarının Okuma Oranlarının Artırılması Projesi’ (KEP II) kapsamında,
Rastgelelik Reklam
© 2022 Rastgelelik Kavramsal Veri Arama Motoru