SEN Mİ,YOKSA BEN Mİ SATACAĞIM
Nasreddin Hoca turşuculuk yapıyormuş.– Haydi turşucu geldi,turşucuuuu… diye bağırdığında eşeği anırıyormuş. Durum bir kaç defa tekrarlanınca Hoca, Karakaçan’ın kulağına eğilmiş:– Yeter be! Turşuyu sen mi
Nasreddin Hoca turşuculuk yapıyormuş.– Haydi turşucu geldi,turşucuuuu… diye bağırdığında eşeği anırıyormuş. Durum bir kaç defa tekrarlanınca Hoca, Karakaçan’ın kulağına eğilmiş:– Yeter be! Turşuyu sen mi
Timur, Anadolu’ya gelince Akşehir’e deuğrar.Beraberinde filini de getirir.Sultan’ın fili,serbest bırakıldığı için bağa bahçeye zararverir.Komşuları toplanmış-Hocam düş önümüze de şu Fil’i şikayetedelim.Bağımızı, bahçemizi perişan etti, demişler.Hoca
Çok uzun yıllar önce ameliyatların açık havada yapıldığı bir dönemde Temel göz ameliyatı için masaya yatmış. Doktor birini çıkarıp gerekli ameliyatı yaparken gökten süzülen bir atmaca
Zavallı küçük kurdun Kırmızı Başlıklı Kız tarafından kandırıldığı sürükleyici hikayesi. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal pireler berber iken ben bağda üzüm bekler,
Bir dalgıcın denizin derinliklerinde keşif yaparken bir balıkla yaşadıkları ve sonrasında gelişen olaylar. Birgün, bir denizde, onsekiz, yirmi metrede, küçük bir balık yanaştı kulağıma… Balıkça
Sultan Murad Han bir gün çarşıda bir ölüyle karşılaşır, ahaliye sorsa da işin aslı sonradan ortaya çıkar. Sultan Murad Han o gün bir hoştur. Telaşeli
Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışan bir akrep görür.Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını uzatır ama akrep onu sokar.Hintli tekrar akrebi sudan kurtarmaya
Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışırken yanına bir akrep gelir. Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını akrebe uzatır ama akrep onu sokar. Hintli
Sıcak bir yaz günüydü. Her yer çiçeklerle dolu ve hava mis gibi kokuyordu. Çiçek tarlasının üzerinde arı vız vız diyerek neşeli neşeli uçuyordu. Havada o
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok yoksul bir karı-koca varmış. Öyle yoksul, öyle yoksullarmış ki, bir kel oğlancıklarına bile gereği
Nasreddin Hoca turşuculuk yapıyormuş.– Haydi turşucu geldi,turşucuuuu… diye bağırdığında eşeği anırıyormuş. Durum bir kaç defa tekrarlanınca Hoca, Karakaçan’ın kulağına eğilmiş:– Yeter be! Turşuyu sen mi
Timur, Anadolu’ya gelince Akşehir’e deuğrar.Beraberinde filini de getirir.Sultan’ın fili,serbest bırakıldığı için bağa bahçeye zararverir.Komşuları toplanmış-Hocam düş önümüze de şu Fil’i şikayetedelim.Bağımızı, bahçemizi perişan etti, demişler.Hoca
Çok uzun yıllar önce ameliyatların açık havada yapıldığı bir dönemde Temel göz ameliyatı için masaya yatmış. Doktor birini çıkarıp gerekli ameliyatı yaparken gökten süzülen bir atmaca
Zavallı küçük kurdun Kırmızı Başlıklı Kız tarafından kandırıldığı sürükleyici hikayesi. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal pireler berber iken ben bağda üzüm bekler,
Bir dalgıcın denizin derinliklerinde keşif yaparken bir balıkla yaşadıkları ve sonrasında gelişen olaylar. Birgün, bir denizde, onsekiz, yirmi metrede, küçük bir balık yanaştı kulağıma… Balıkça
Sultan Murad Han bir gün çarşıda bir ölüyle karşılaşır, ahaliye sorsa da işin aslı sonradan ortaya çıkar. Sultan Murad Han o gün bir hoştur. Telaşeli
Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışan bir akrep görür.Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını uzatır ama akrep onu sokar.Hintli tekrar akrebi sudan kurtarmaya
Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışırken yanına bir akrep gelir. Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını akrebe uzatır ama akrep onu sokar. Hintli
Sıcak bir yaz günüydü. Her yer çiçeklerle dolu ve hava mis gibi kokuyordu. Çiçek tarlasının üzerinde arı vız vız diyerek neşeli neşeli uçuyordu. Havada o
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok yoksul bir karı-koca varmış. Öyle yoksul, öyle yoksullarmış ki, bir kel oğlancıklarına bile gereği
Rastgelelik Reklam
© 2022 Rastgelelik Kavramsal Veri Arama Motoru