BU DA DÜŞÜNÜYOR!
Nasreddin Hoca pazarda geziniyormuş, Papağan Satan bir Adam görmüş. Adam, Papağan’a 10 altın istiyormuş.Buna sinirlenen Hoca, derhal eve giderek Hindisini pazara getirmiş ve PapağanSatan Adam’ın yanında
Nasreddin Hoca pazarda geziniyormuş, Papağan Satan bir Adam görmüş. Adam, Papağan’a 10 altın istiyormuş.Buna sinirlenen Hoca, derhal eve giderek Hindisini pazara getirmiş ve PapağanSatan Adam’ın yanında
Bir gün Komşusunun Biri, Nasreddin Hoca’dan eşeği Karakaçan’ı istemiş. Hoca da vermiş. Sonra komşu hepistemeye başlamış. Hoca bakmış eşeğin canı çıkıyor. Günlerden bir gün Komşu
Nasreddin Hoca bir gün göle yoğurt döküyormuş.Ordangeçmekte olan Bir adam:-Hocam ne yapıyorsun, hiç göl maya tutar mı?Bunun üzerine Hoca:-Çekil git başımdan ben göle bozuk yoğurdu
Nasrettin Hoca bir gün eşeğe ters binmiş. AdamBağırmış:-Hoca ne yapıyon tuttuğun dalı kesiyorsun.Hoca da cevap vermiş:-Ya tutarsa….!
Güney Afrika’nın Cape Town şehrindeki bir hastanede devamlı olarak gizemli ölümler oluyordu. Hemşireler haftalardır üst üste her cuma günü 311 numaralı yoğun bakım odasına yatırılan
Bir dalgıcın denizin derinliklerinde keşif yaparken bir balıkla yaşadıkları ve sonrasında gelişen olaylar. Birgün, bir denizde, onsekiz, yirmi metrede, küçük bir balık yanaştı kulağıma… Balıkça
Sultan Murad Han bir gün çarşıda bir ölüyle karşılaşır, ahaliye sorsa da işin aslı sonradan ortaya çıkar. Sultan Murad Han o gün bir hoştur. Telaşeli
Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışan bir akrep görür.Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını uzatır ama akrep onu sokar.Hintli tekrar akrebi sudan kurtarmaya
Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışırken yanına bir akrep gelir. Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını akrebe uzatır ama akrep onu sokar. Hintli
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok yoksul bir karı-koca varmış. Öyle yoksul, öyle yoksullarmış ki, bir kel oğlancıklarına bile gereği
Nasreddin Hoca pazarda geziniyormuş, Papağan Satan bir Adam görmüş. Adam, Papağan’a 10 altın istiyormuş.Buna sinirlenen Hoca, derhal eve giderek Hindisini pazara getirmiş ve PapağanSatan Adam’ın yanında
Bir gün Komşusunun Biri, Nasreddin Hoca’dan eşeği Karakaçan’ı istemiş. Hoca da vermiş. Sonra komşu hepistemeye başlamış. Hoca bakmış eşeğin canı çıkıyor. Günlerden bir gün Komşu
Nasreddin Hoca bir gün göle yoğurt döküyormuş.Ordangeçmekte olan Bir adam:-Hocam ne yapıyorsun, hiç göl maya tutar mı?Bunun üzerine Hoca:-Çekil git başımdan ben göle bozuk yoğurdu
Nasrettin Hoca bir gün eşeğe ters binmiş. AdamBağırmış:-Hoca ne yapıyon tuttuğun dalı kesiyorsun.Hoca da cevap vermiş:-Ya tutarsa….!
Güney Afrika’nın Cape Town şehrindeki bir hastanede devamlı olarak gizemli ölümler oluyordu. Hemşireler haftalardır üst üste her cuma günü 311 numaralı yoğun bakım odasına yatırılan
Bir dalgıcın denizin derinliklerinde keşif yaparken bir balıkla yaşadıkları ve sonrasında gelişen olaylar. Birgün, bir denizde, onsekiz, yirmi metrede, küçük bir balık yanaştı kulağıma… Balıkça
Sultan Murad Han bir gün çarşıda bir ölüyle karşılaşır, ahaliye sorsa da işin aslı sonradan ortaya çıkar. Sultan Murad Han o gün bir hoştur. Telaşeli
Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışan bir akrep görür.Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını uzatır ama akrep onu sokar.Hintli tekrar akrebi sudan kurtarmaya
Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışırken yanına bir akrep gelir. Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını akrebe uzatır ama akrep onu sokar. Hintli
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok yoksul bir karı-koca varmış. Öyle yoksul, öyle yoksullarmış ki, bir kel oğlancıklarına bile gereği
Rastgelelik Reklam
© 2022 Rastgelelik Kavramsal Veri Arama Motoru