Psikolojide anksiyete olarak bilinen kaygı, tehlikeli durumlarda, “vücuda meydan okumaya hazır olması gerektiğini haber veren” sinyaldir.
Anksiyete belirtileri nelerdir?Özgüvensiz ve değersiz olduğunu düşünmek, Başkaları ile konuşmanın zor olduğuna inanmak, Toplum içinde konuşmaktan ve yemek yemekten çekinmek, Gergin, kaygılı, sıkıntılı ve tanımlanamayacak şekilde tuhaf hissetmek, İnsanların sözleri ile zihnini meşgul etmek, Çevreden kopmak, kaçmak istemek, Kas ağrısı çekmek, Hızlı nefes alıp vermek, Çabuk gerilmek, Titremeye, sallanmaya başlamak, Umutsuz hissetmek, Devamlı ağlamak istemek, Konsantre olamamak, Çabuk yorulmak, Uykusuzluk çekmek, Hatırlamakta zorlanmak, Üzüntülü durumlara yoğunlaşmak.
Saplantı bozukluğu (obsesif kompulsif bozukluk)
Tekrar eden takıntılı ve saplantılı davranışlardır. İstem dışı oluşan ve gelişen düşünceler yüzünden kişiler devamlı korku halindedir. Bu düşünceleri bastırmak için kişiler devamlı ellerini yıkar, kapının kilidini ve ocağın kapalı olup olmadığını kontrol eder. Toplumda bu durum “takıntı” olarak değerlendirilse de aslında psikolojik hastalıklardan bir tanesidir. Eğer kişiler takıntı olarak adlandırılan bu ritüelleri gerçekleştirmezse anksiyete daha fazla kötüleşebilir. Zaman alan bu saplantılar yüzünden kişiler yapması gerekenleri yapamaz ve daha çok yorulur.
Panik atak
Hayati bir durum olmamasına rağmen kişide kuvvetli bir endişe ve korku hissettiren rahatsızlıktır. Panik atak belirtileri çok şiddetli olduğundan, panik atak geçiren kişiler felç ya da kalp krizi geçiriyormuş hissine kapılabilir. Panik atak durumu ortaya çıktığında kalp atışı ve kalp nabız atışı hızlanmaktadır.
Anksiyete ile panik atak belirtileri birbirine benzese de farklı sorunlardır. Anksiyetede sürekli devam eden tedirginlik vardır ve bilinçaltında devamlı kendini hissettirir. Panik atakta kişi kendini saldırıya uğramış ve tehlikede hisseder, bayılacağını sanır, kalbi hızlı atar ve nefesi kesilir. Ataklar birkaç dakika ya da birkaç saat sürebilmektedir.
Travma sonrası stres
Travmatik bir olay sonrası hissedilen korkular ve bedensel tepkilerdir. Kişiler bu korkunç olayları tekrar gözünün önüne getirerek yeniden yaşamaktadır. Fiziksel ağrılar ve uykusuzluk, travma sonrası stres yüzünden ortaya çıkabilen durumlardandır.
Genelleştirilmiş kaygı bozukluğu
Kişinin her konuda tedirgin ve kaygılı hissetmesidir. Eve hırsız girmesi, deprem olması, sevdiklerinin hastalanması, borçları ödeyememek gibi kontrol edilemeyecek durumlara endişelenmek, kişiyi huzursuz ve geceleri uyuyamaz hale getirebilmektedir.
Agorafobi
Kişinin anksiyete yaşaması durumunda hızlıca yardım göremeyeceğinden korkmasıdır. Bu rahatsızlığı olan kişiler sinema salonları, doğa aktiviteleri, toplu taşıma araçları gibi doktora uzak olan yerlerde bulunmak istemez.
Sosyal fobi
Kalabalık ortamlarda kişilerin küçük düşürülme ya da aptal duruma düşme korkusu yaşamasıdır. Bu rahatsızlığı olan kişiler, kalabalıkta yüksek sesle konuşmaya, yemek yemeye ve davetlere katılmaya çekinmektedir.